Saniye 'ıtfîhi [80]
Zikirden yüz çevirerek... [81] Senyül atfı: Kibir ve böbürlenmekten ibarettir. Yüzün kibirli bir tavır takınması (tas'iyrü'l-hadd) ve boynun eğilip bükülmesi (leyyü'l-ciyd) gibi. Zikirden yüz çevirmek anlamına geldiği de söylenmiştir. Hasan'dan "kalbini/ilgisini/sevgisini engellemek" anlamında olduğu rivayet edilmiştir. [82] (Saniye 'ıtfîhi): Boynunu/unuk imandan çevirir, demektir. Bu, kinaye tarzındadır. Anlamı: (o), Allah hakkında bilmeden, büyüklenerek mücadele eder. "Saniye ıtfi": "ondan yüz çevirerek" anlamına gelir, diyenler de olmuştur. [83] (Saniye 'ıtfîhi): İnkar ve yüz çevirmekten ibarettir. [84] (Saniye 'ıtfihi): Boynunu/unuk çevirir, geri çeker. Tekebbür anlamındadır. Şimah[85] bir şiirinde şöyle demektedir: Bana bildirildi ki Rabi deve güdüyor. Develerin en kötüsünü bana hediye ederken (nefretle) böbürleniyor (saniye'l-ciydi).[86] (Saniye 'ıtfihi): Yanını/canibehu büyüklenerek büktü, engelledi; yani yüz çevirdi. Bu, "Levvev ruusehum"[87] gibidir. [88] "Saniye 'ıtfihi": Bu terkib, kibirlenme ve böbürlenmeden kinayedir. [89] Naklettiğimiz görüşlerden de anlaşılacağı üzere bu terkib; a- yüz çevirmek; b- böbürlenmek, büyüklük taslamak anlamındadır ve terkibi oluşturan kelimeler mecazi anlamlar ihtiva etmektedir. Ancak Kur'an çevirilerinin tümünde de bu gerçeğin dikkate alındığını söylemek imkansızdır. Elmalı: ...yanını bükerek (böbürlenerek...) Çantay: ... (kibir ve azametle) yanını eğip bükerek ... D.İ.B.: ...büyüklük taslayarak ... Bilmen.. Boynunu böbürlenip bükerek ... Yavuz: .....(azamet ve kibirle) boynunu bükerek... Davudoğlu: ... (kibrinden) yanını büker, çevirir. Ateş: ... boynunu döndürerek (kabara kabara tartışmasını sürdürür) ... Bulaç: ..."gururla salınıp kasılarak" ... T.D.V.....yanını eğip bükerek (kibir ve azamet içinde) ... Y. Öztürk: ... yanım eğip bükerek ... Atay: ... büyüklük taslayarak yanını eğip büker. A. Öztürk: Omuz bükerek... Koçyiğit: ... büyüklük taslayarak ... Hizmetli: ... büyüklük taslayarak ... Varol: ... (kibirle) kasılarak ... Piriş.....gururla salınıp, kasılır. Kanaatimizce söz konusu deyimin en doğru tercümesini yapanlar, bunu, Türkçe'de mevcut deyimlerle ifade edenlerdir. Buna binaen; D.İ.B., Koçyiğit, Bulaç, Varol, Hizmetli ve Piriş'in tercümeleri gayet yerinde tercümelerdir. Elmalı, Çantay, Yavuz, Davudoğlu, Ateş ve T.D.V.'nin tercümeleri ise parantez içi ifadelerle anlaşılır hale gelmiştir ki bu da metnin anlaşılması açısından olumlu bir yaklaşımdır. Ancak Elmalı'nın tercümesinde yer alan parantez içi ifadenin kendisine ait olmadığını bilmekte yarar vardır. Bilmen'in tercümesi ise kelimelerin sıralanışı (cümle kuruluşu) itibariyle karışıklık arzetmektedir. Bu durumda parantez kullanılsaydı daha açıklayıcı olurdu. Atay'ın tercümesinde ise, anladığımız kadarıyla, "Saniye 'ıtfihi" terkibinin tercümesinde tekrara düşülmüş. Çünkü "yanını eğip bükmek" zaten "büyüklük taslamak" demektir. Dolayısıyla; "Büyüklük taslayarak yanını eğip büker." şeklindeki bir tercüme kanaatimizce hatalıdır. Bu durumda, birinin diğerinin tercümesi (açıklayıcısı) olduğunu hissettirecek bir alamete (belirleyici ipucuna) ihtiyaç vardır. Y. Öztürk'ün "yanını eğip bükerek" şeklindeki tercümesi hiçbir açıklayıcı bilgi ihtiva etmediği için anlaşılmaktan uzaktır. Çünkü "yanını eğip bükme"nin Türkçe'de ifade ettiği belirli bir anlam yoktur. A. Öztürk'ün "omuz bükerek" şeklindeki çevirisi de yine deyimin anlamını vermekten uzaktır. Zira Türkçe'de, "omuz bükmek" şeklindeki bir ifade, "gurur, kibir, büyüklük taslamak" anlamında kulanılmamaktadır. Mütercim, bunun yerine; "omuz silkmek" gibi bir deyimi tercih etseydi mezkur terkibin anlamına belki bir şekilde yaklaşmış olurdu. Bu tür deyimsel ifadelerin tercümesinde lafza bağlı kalındığında bazı problemlerle karşılaşılmaktadır. Mesela "Saniye "itfihi" deyiminin lafzi çevirilerine tekrar göz attığımızda kiminin bunu "yanını bükmek" kiminin de "boynunu bükmek" şeklinde tercüme ettiğini görürüz. Oysa burada önemli olan yanın veya boynun bükülmesi değil, takınılan tavırdır. Bu tavrı en güzel şekilde ifade etmek için, tercüme edilen dilde söz konusu tavır için kullanılan deyimler tercih edilmelidir. Sonuç olarak, deyimin aşağıdaki tercümelerinin daha müstefid olduğunu düşündüğümüzü belirtmek istiyorum. - Büyüklük taslayarak - Böbürlenerek - Gururla salınıp kasılarak - Yüz çevirerek vb. Örnek Allah yolundan saptırmak için büyüklük taslar.[90]
16.02.2009 tarihinden beri 4769 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 08:43